
Gazze'deki yetkililerin açıklamasına göre, İsrail'in sivil halkı da kapsayan abluka politikası, 2,4 milyon kişiyi sistematik olarak açlığa mahkum etmiş durumda.
"Gazze'de her geçen gün çocukların gıda eksikliği nedeniyle ölüm riski artıyor"
İşgal altındaki Gazze'ye son 70 gündür kara sınır kapılarının tamamen kapalı tutulduğu ve yardım taşıyan tırların geçişine izin verilmediği belirtildi. "Bölgede 40 gündür fırınlar çalışmıyor ve ekmeğe erişim kesintiye uğradı. Açlık, yetersiz beslenme ve sağlık hizmetlerinin azalması nedeniyle 65 binden fazla çocuğun hayatı tehlikede".
SOYKIRIM SUÇU OLARAK DEĞERLENDİRİLEN DURUM
Yetkililer, bu durumu insan hakları ihlali olarak nitelendirerek, İsrail'in sivil halkı aç bırakarak bir soykırım silahı olarak kullandığını vurguladı. Bu durumun uluslararası toplum tarafından soykırım olarak kabul edilmesi gerektiği belirtildi.
Ayrıca, ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelerin İsrail'e destek vermesinin de eleştiri konusu olduğu ifade edildi.
'Uluslararası sessizlik suça ortaklık anlamına gelir'
Yetkililer, uluslararası topluma seslenerek, İsrail'in ablukasının derhal kaldırılmasını ve insani yardım akışının sağlanmasını talep etti. Ayrıca, işlenen suçların bağımsız bir şekilde araştırılması ve sorumluların yargılanması çağrısında bulunuldu. "Sessizlik, açık bir suç ortaklığıdır ve İsrail'in daha fazla suç işlemesine olanak tanımaktadır".
Gazze Şeridi'ne yapılan saldırılarda yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısının 52 bin 787'ye yükseldiği ve yaralananların sayısının da 119 bin 349 olduğu belirtildi.