
Ülkemiz önemli bir günde...
Terör örgütü PKK, gerçekleştirdiği 12. Olağanüstü Kongre’de silahlı mücadele sonlandırma ve örgütsel yapının feshedilmesi kararı aldı.
Aynı zamanda, çalışmaların demokratik siyaset temelinde Abdullah Öcalan yönetiminde devam edeceği duyuruldu.
DAVUTOĞLU CANLI YAYINDA AÇIKLADI
Gelecek Partisi Genel Başkanı ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Halk TV'de yayınlanan programda konuya ilişkin görüşlerini paylaştı.
Davutoğlu, terör örgütü PKK'nın dağılma sürecini ele aldı.
"TARİHİ BİR KARAR"
Kararın tarihi öneme sahip olduğunu belirten Ahmet Davutoğlu, alınan kararın anlamlı olduğunu vurguladı.
TEŞEKKÜRLERİNİ İLETİYOR
Davutoğlu, "Yedi aydır bu karara destek olan herkese, başta Sayın Cumhurbaşkanımız ve Devlet Bahçeli olmak üzere MİT'e ve bu konuda yardım edenlere minnettarız" şeklinde konuştu.
"SÜREÇ DİKKATLİ ŞEKİLDE YÜRÜMELİ"
PKK'nın silahlı yapısının ve kadrosunun zamanında tasfiye edilmesinin önemine işaret eden Davutoğlu, sürecin titizlikle ve hızlı bir şekilde yürütülmesi gerektiğini dile getirdi.
"ORTAK BİR MÖTLEYE İHTİYAÇ VAR"
Silahsızlanmanın somut adımlarla desteklenmesi gerektiğini belirten Davutoğlu, açıklamasında şu uyarılarda bulundu:
Silahların teslim edilmesinden sonra en kısa sürede bir ortak mekanizma oluşturulmalıdır; aksi halde provokasyonlara açık hale gelir.
Silahsızlanmanın teknik olarak 'belirli malzemelerin iadesi' anlamına geldiğine dikkat çeken Davutoğlu, bu adımın vakit kaybetmeden atılmasının gerekliliğine işaret etti.
"KADRO YAPISI KRİTİK MESELE"
Davutoğlu, örgütün kadro yapısının gelecekte netleştirilmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Özellikle terör örgütünün üst düzey kadrosunu hedef alarak, "Bu kadro 30 ila 50 arasındadır. En fazla 50 kişi olabilir ama sayısı 30'un altına düşmez" diyerek bu konuya dikkat çekti.
Bu kişilerin Türkiye'ye getirilmesinin risk taşıdığını belirten Davutoğlu, kadronun gönderileceği yerin titizlikle seçilmesi gerektiğini ifade etti.
"UYGUN ÜLKE SEÇENEKLERİ ÖNEMLİ"
Davutoğlu, terör örgütünün kadrosunun gönderileceği yerin Türkiye ile uyum içinde bulunan bir ülke olması gerektiği üzerinde durdu.
Bu noktada Katar'ın uygun bir seçenek olabileceği görüşünde olan DavutoĞlu, Süleymaniye'yi uygun bulmadığını ifade etti.